25 Eylül 2023 Pazartesi

2023-2024 Galatasaray Kadro Değerlendirmesi

Son iki paylaşımda 4/3/3 ve 4/4/1/1 (kanat oyuncu tercihine göre 4/2/3/1)'e göre bir yapılanma düşünerek sol kanada Talles Magno, orta sahaya Zakharyan transferleri ile daha az topa sahip olmaya çalışan ama topu daha iyi ve daha etkili kullanmayı amaçlayan kadrolar kurgulamışız. Bu kurguyu gerçekleşen transfer dönemiyle karşılaştıralım.

Talles Magno yerine Zaha transferi, yönetimin kararlarının tutarlılığını gösterir. Zaha ile hücumda oyunu genişletme ve tempoyu kontrol etme fırsatına kavuşacağız, dolayısıyla Magno transferi ile ulaşılmak istenen hedefe Zaha transferiyle ulaşmış olacağız. Zaniolo yerine Ziyech hamlesi de diğer kanatta Zaniolo'dan alamadığımız ve Morutan'dan beklediğimiz oyun kurucu kanat rolüne uygun bir hamle olarak değerlendirilebilir, burada da çok net bir şekilde plana göre hareket ettiğimiz görülüyor.

Olası 4-3-3 düşüncemizde, merkezde ofansif oyun kurucu rolü için Yusuf Demir'den alamadığımız katkıyı üçlünün sağında Tete'den alabiliriz. Henüz böyle bir deneme olmadı, Ziyech o rol için denendi ama tempo açısından Tete daha doğru bir tercih olabilir. Her ihtimalde sağ iç ve sağ kanatta Tete-Ziyech birlikteliği umut vadediyor. Ama sol iç mevkisi için de üretkenlik açısından benzer bir ikiliye ihtiyacımız olacak. Emil Breivik bu profil için tam aradığımız oyuncu, ama yaz transfer döneminde onun yerine Ndombele'yi tercih ettik. Oysa Ndombele üçlü orta saha kurgusunun merkezinde Torreira'nın alternatifi olabilir ancak. Kerem Demirbay ile birlikte Eyup Aydın ve Gökdeniz Gürpüz gibi genç oyuncular belki bu rolde denenebilir. Ancak Kerem üçlünün sağında düşünülüyor gibi gözüküyor. Elbette sadece Başakşehir maçının son 10 dakikasında 4-3-3 denendi ve bu yapılırken Tete-Ndombele değişikliği yapıldı. Dolayısıyla zaman içinde değişik denemeler gerçekleşebilir.

Son olarak, 4-4-1-1 için Ziyech ve Zaha gibi yıldız transferlerin fizik durumları uygun olmayabileceği için daha geri planda düsünebileceğine inanmakla birlikte, Kerem ve Tete'nin yanı sıra kanat beklerin bu sisteme oldukça uygun olduğunu, Halil'in de çok ciddi süreler alarak yerli kontenjan sorununu çözeceğimizi öne sürebiliriz. Elbette Zaha ve Ziyech ve hatta Mertens gelince dizilişimiz 4-2-3-1'e dönecektir. Bu sistemde merkez orta saha oyuncuları olarak Torreira ve Ndombele çok iyi bir ikili olabilir. Devre arasında Oliveira/Breivik değişimi gerçekleşebilirse merkez ikili için mükemmele yakın bir orta saha rotasyonundan bahsedebiliriz. Ancak burada karşımıza yine yabancı sorunu çıkacak. Çözüm Halil Dervişoğlu olacaktır.

2 Mart 2023 Perşembe

Alternatif Planlama-Talles Magno

Galatasaray akışkan bir hücum hattı kurmak istiyor; kanat oyuncuları gerektiginde forvet, gerektiginde oyun kurucu olabilsin, merkez forvet oyuncusu hızlı olup geçis hücumlarında açıkta top isteyerek rakip savunmayı genişletsin, ve merkez orta saha oyuncuları rakip ceza alanına penetre etsin isteniyor. Zakharyan ısrarının sebebi de buydu; hem Mertens'e alternatif olabilecek, hem de Oliveira'nın yerinde oynadığında onun yapamadığı koşuları yapabilecek bir oyuncu. Fakat geldiğimiz noktada, Zakharyan transferinin zora girdiğini görebiliyoruz. Peki, alternatif transfer hamlesi ne olabilir?

Önce Zakharyan'ın önemini hatırlayalım, Zakharyan, ceza sahasında +1 oyuncu olarak geçiş hücumlarımızda sonuca gitme yüzdemizi artırmayı vadediyordu. O olmuyorsa, iki merkez forvetli (ikinci forvet, forvet arkası oyun kurucu rolünde) bir yapı çözüm olabilir. Zaniolo'nun sağ kanat forvetten ziyade bu rolde kullanılması akılcı olabilir. Böylece Rashica'yı daha etkili oldugu sağ kanatta kullanabiliriz ve orada Yunus'u da düşündüğümüz zaman, kadro istikrarı sağlayabiliriz.

Burada sol kanat ve merkez forvet rotasyonumuzda sistemimize tam uyan oyuncularımızı listelersek, İcardi, Kerem ve Barıs'a sahip olduğumuzu görebiliriz. Barış hem sol kenar forvet hem de merkez forvet alternatifi, kadro zenginligimizi artırmak için  benzer profilde ama her iki mevkide de gelir gelmez katkı sağlayabilecek bir forvet oyuncusu transfer etmemiz mantıklı olacaktır. Bizimle ismi geçen oyuncular arssında tam olarak bu profilde iki oyuncu var; Bren Brereton Diaz ve Talles Magno.
Diaz'ın sezon sonunda sözleşmesi bitiyor ve onunla ilgilenen çok sayıda klüp olduğunu düşünürsek, pek kolay bir transfer hedefi değil. Magno ise MLS'den Avrupa'nın büyük klüplerine  transfer olmadan önce Galatasaray'ı ara durak olarak görüp transfer olmak isteyebilir.

Talles Magno transferi durumunda iyi giden takımın ayarlarıyla da oynamamıza gerek kalmaz ve Oli/Mata/Yusuf, Tor/Berkan/Midstjo orta saha rotasyonuyla devam edebiliriz. Böyle bir planlamayı Haji Wright ve Zakharyan transferlerinden daha mantıklı buluyorum, zira önimüzdeki sezon kadrosu için de stratejik bir kazanım olur. İcardi'nin bonservisini alamasak dahi, en azından Şampiyonlar Ligi ön elemeleri için forvet transferi endişesine kapılmamız gerekmez.


20 Şubat 2023 Pazartesi

Wonderkids


Zakharyan, Morutan, Octavian, Yusuf Demir vibi potansiyellerine henüz ulaşamamış genç yeteneklerin birarada oynayabileceği bir takım kurgusu düşünelim.

Sol iç Yusuf Sol açık Octavian;

Sağ iç Zakharyan, Sağ açık Morutan.

Her iki kanatta da birbirlerinin zıttı özellikte iç ve kanat oyuncuları oluşturmuş olduk. Torreira gibi bir canavars bu oyuncuların arkasını toplatalım, önlerine de İcardi gibi bir komple forvet koyalım. Boey ve Kazımcan gibi iki hücum bekiyle çizgide derinlik sağlayalım.

Böyle bir takımla topa sahip olmak kolay olmayabilir, ama geriden oyun kurma, açık alan geçişleri ve ônde baskıyla kazanılan topların değerlendirmesinde inanılmaz potansiyelli bir oyun ortaya çıkartılabilir.

Önümüzdeki sezon planlamasında Nellsson satılabilir, ama Sacha'nın kalmasını zorlamak gerekir. 


17 Şubat 2023 Cuma

Olası Sistem Değişikliği

Zakharyan transferi sonrası Galatasaray'ın çift 8 numaralı üçlü orta saha kurgusu içeren bir dizilişe gitmesi durumunda, mevcut oyuncularla nasıl bir yapı oluşabilir, kim daha fazla öne çıkabilir, kim faha az forma şansı bulabilir diye bir fikir jimnastiği yapalım  ve tandem orta saha önünde 10 numara kullanılan sistemlerle karşılaştıralım. 

3-1-4-2;

burada Torreira'nın önünde oynayacak iki ismin iç koridoru kullanan, yaratıcı ofansif orta sahalar olması gerekiyor; 19-20 sezonunun ikinci yarısında pandemiye kadar fırtınalar estirdiğimiz 8 maçlık seride Seri'nin önünde Ömer ve Feghouli/Belhanda oynuyordu. 

Pas oyununa yatkın üç stoper, çizgiyi derinlemesine kullan Sacha ve Kazım gibi bekler, hızlı ve bitiriciliği yüksek forvetler ile, sistemin diğer parçalarının bu dizilişi kullanabilmek için ideal olduğunu görebiliyoruz. İcardi/BAY/Mertens ve Kerem/Rashica/Yunus ileri ikili için öne çıkan isimler olacaktır.

Bu dizilişte Zakharyan'ın ilk 11'in değişmezi olması beklenebilir ama  onun alternatifi olarak forma bulması durumunda Yusuf Demir'in yükselişine de tanıklık edebiliriz. Oliveira'nın forma şansı azalabilir zira Zaniolo bu dizilişte ofansif orta saha rolünde hem daha fazla katkı verebileceği, hem de maç icinde dizilişin Kaan'ın ileri çıkışıyla kolayca 4-3-3/4-2-3-1'e dönmesini sağlayabileceği ( Kaan-Torreira-Zakharyan; Kerem-Zaniolo-İcardi) için Oliveira'dan bir adım önde olacaktır. Savunmanın önünde regista rolünde Torreira'nın alternatifi olarak Özgür Baran da Berkan'dan bir adım öne çıkabilir. Midstjo ve Mata'da maç içi hamle oyuncuları olarak katkı sağlayabilirler.

3-4-1-2

Bu sene özelinde deneme ihtimalimiz oldugunu sanmamakla birlikte, FB'nin Ferdi ile yaptığını Zakharyan ile yapabilirsek Jesus'un takımının her mevkiide daha iyi oyuncular bulunduran ve daha saldırgan bir versiyonu olabiliriz. Mertens-İcardi-Zaniolo forvet hattı dosta güven düşmana korku verir. Ama Oliveira ve Mertens'in alternatifsizliği, Yusuf'un öksüzlüğü, Mata'nın fazlalık olma duru devam ederken, bir de alternatifsiz Zakharyan yaratmış oluruz. Ancak seneye kiradan dönecek oyuncularımızın profillerine bakarsak, Cicaldau'nun Mertens'in, Morutan'ın biraz zorlamayla belki Zakharyan'a alternatif olabileceğini umabiliriz. Yusuf Demir'i de belki özel idmanlarla Oliveira rolüne zorlayabiliriz. Bu kadar zorlamaya değer mi, bence değmez. Bam Bam Bam devam etmeliyiz.

4-3-3

Mevcut kadro yapısı için ideal diziliş. Burada Kerem ve Zaniolo'nun sol ve sağ kanat'ı kapatacaklarını, Yunus ve Rashica'nın ise onların alternatifi olacağını kabul edebiliriz.

Torreira/Berkan/Midstjo'nün yanında iki ofansif iç oyuncusu olarak Zakharyan/Oliveira/Yusuf/Mertens/Mata'den ikisini kullanabiliriz. Burada da Mertens'in forma süresinin azalacağını ve Yusuf'un kendini gösterme fırsatı bulacağını düşünebiliriz. Burada Mata'da yogun mac trafiginde forma şansı bularak takıma katkı sağlayabilir.

4-2-3-1 ile devam etmemiz durumunda ise, Zaniolo' yine kanatta oynayacak, (solda Kerem-Rashica, sağda Zaniolo-Yunus rotasyonu) Zakharyan ise Mertens'in alternatifi olacak. Sezonun kalan bölümünde haftada iki mac yapacağımız düşünüldüğünde hücumda kreatif oyuncu rotasyonumuzu zenginleştirmiş olacağız, ama Oliveira'nın alternatifsizligi ve Yusuf Demir ve Mata'nın sistem dışı olma durumları devam ediyor olacak.

Kazanan takım kimyasını bozmadan yeni transferleri sisteme dahil etmenin yolu, yogun maç trafigini lehimize çevirecek sekilde bir rotasyonu isler hale getirmekten geciyor. Mertens ve Oliveira ile oynarken 4-2-3-1, onlardan bir veya ikisinin yokluğunda 4-3-3 çözüm olabilir. Diğer  her mevkide kaliteyi düşürmeden ve sistem değişikliği gerektirmeden birbirlerinin yerine kullanabilecegimiz oyuncular mevcut.

Sonuç olarak, Yusuf ve Zakharyan'ın 3'lü orta sahada serbest sekiz numaralar olarak ön plana çıkabileceklerini, Oliveira ve Mertens'in ise en iyi performanslarının tandem orta saha kurgusunda görüleceğini düşünüyorum. Bu durum biraz Sneijder'in gelişinden sonra Selçuk'un performansındaki düşüşü hatırlatıyor. 

Arsen Zakharyan

Nicolo Zaniolo gibi kadro derinliğimizin zayıf olduğu iki noktadan birisine yapılan müthiş bir eklemeden sonra, diğer eksik noktaya yine aynı seviyede bir eklemeyi yapabilme ihtimalimiz beliriyor; Arsene Zakharyan Galatasaray'ı bir üst seviyeye çıkartacak transferdir. Zaniolo ile birlikte ismi bizimle anıldığı zaman ikisinin birlikte transferinin pek mümkün olmayacağını düşünerek, Dinamo Moskova'nın bir diğer potansiyeli yüksek merkez oyuncusu Luka Gagnidze'yi almak için uğraşırken Zakharyan ismini hedef şaşırtmak için duyurduğumuzu düşünmüştüm, ama bugün Zakharyan'ı gerçekten almaya çalıştığımızı anlıyoruz. Sadece bu çaba bile klübün ne kadar ciddi bir sekilde yönetildiğini ve hedefin en yükseğe koyulduğunu bize gösteriyor. Bu transferin kadroda şişkinlik yaratacağını ileri sürmek futbola ve insan zekasına hakaret olur.

Galatasaray bu transferle birlikte önümüzdeki sezonun kadrosunu da tamamlamaya yaklaşmış oluyor; sezon sonunda sözleşmeleri biten Gomis, Mata ve Rashica yerine (opsiyonlarının kullanılmaması durumunda) kiradan dönecek Mostafa, Cicaldau ve Morutan'ı, yabancı sınırına takılmadan koyabiliyoruz. Sadece İcardi'nin bonservisini alarak transferi kapatmamız durumunda dahi, şampiyonlar liginde iddialı olabilecek genis, kaliteli ve genc bir kadroya sahip olacağız. Bu planlamada emeği geçenlerin Galatasaray tarihinin unutulmazları arasında yer alacağını şimdiden görebiliyoruz. Geriye  kupaları kazanmak kalıyor.

7 Şubat 2023 Salı

Nicolo Zaniolo

2005 tarihli Simpsons bölümünde (mobile Homer S16E23) duyurulan bir HAARP saldırısıyla Doğu Akdeniz'in Asya kapısı niteliğinde olan illerimiz yok edici büyüklükte iki depremle sarsılırken, Türkiye'nin yeni dünya düzenindeki rakibi ve aynı zamamda ortağı olan İtalya'dan gelen bir transfer haberi yasanan acıyı hafifletmiyordu pek tabii ki, ancak bu transferin Galatasaray tarihine gececek büyüklükte bir olay olduğu da ortadaydı. Galatasaray'ın 2022-23 sezonuna damga vuran İcardi, Torreira, Mertens transferlerine aracılık eden George Gardi, bu kez hepsinden daha zor bir hedef olarak gözüken, Roma'nın altın çocuğu, henüz 23 yaşındaki Nicolo Zaniolo'yu İtalyan futbolseverlerin şaskın bakışları arasında Galatasaraya getiriyordu.


Okan Buruk önde pres yapan, akışkan bir dizilise sahip (4-2-3-1, 4-4-2; 3-3-3-1, 3-1-4-2 görünümleri alabilen) oyun planında hücumda farklı roller üstlenecek bir joker oyuncu istediği malum; Mertens ve oynadığı maclarda Barıs Alper'den ikinci forvet olmaları bekleniyor. Rashica ve Kerem ise kanat olarak kullanılıyor. Mertens'in alternatifi olarak transfer edilen Mata ise oyun kurucu orta saha rolüyle sınırlı kalıyor ve Mertens'in yerine oyuna girdigi maçlarda diziliş otomotik olarak 4-3-3'e dönüyor. Dolayısıyla Zaniolo transferinin Mertens veya Barış Alper'in rollerine aday olarak transfer edildiğini düşünebiliriz.


Sezon başında yapılan transferlerden Mata ve Midstjo'nun ana sistemin dışında kaldığını görüyoruz. Yine Hamza ve Özgür Baran gibi gençlerin bu sene rekabete sokulmak istenmediğini anlayabiliyoruz. Dolayısiyla transfer döneminin son gününde rotasyona girebilecek genç bir merkez orta saha oyuncusu transfer etmemiz beklenebilir, Luka Gagnidze gibi genç ve yetenekli oyuncuları takip ettiğimiz yazılıyor.


Şimdi Zaniolo'nun eklenmesiyle birlikte üç bölge için ideal oyuncu alternatiflerinden bir kısa liste yapalım:


Savunma

Kazımcan/Dubois 

Adülkerim-Nellsson/ Emin-Ross

Sacha/Kaan

Yorum: Kaan transferi ile gayet yeterli ve dengeli bir rotasyon kurmayı başardık.


Orta Saha

Torreira/Berkan

Oliveira/Gagnidze (gerçekleşirse)


Forvet

Kerem/Yusuf 

Zaniolo/Mertens

Rashica/Yunus

İcardi/Barış Alper



19 Nisan 2017 Çarşamba

Başakşehir Hezimeti ve Tudor'un Kader Haftası

Kader Çarkı
Türkiye'nin kaderini belirleyecek referandum öncesi Galatasaray'ın ve Tudor'un kaderini etkileyecek bir maçtı..  Sonuçta, Yeni Türkiye'nin sembol takımı, Galatasaray'a zamanın değiştiğini bu sezon üçüncü defa hatırlattı. Üstelik bu sefer ne hakem, ne şans faktörü mazeret gösterilemeyecek bir şekilde, adeta Galatasaray'ı sahadan silerek kazandılar zaferlerini..  Referandum haritasıyla birlikte değerlendirildiğinde, sanki Galatasaray bir zamanların Dünya İmparatorluğu, şimdi ise tek bir şehrinin ismiyle anılan Bizans ve Başakşehir de bu medeniyetin yanı başında, sessiz sedasız büyüyen, Anadolu Selçuklu devleti (Pontus ta bu kez sultanın yanında üstelik) ...

Sezona beklenmedik bir taraftar desteğiyle başlayan Jan Olde Riekerink için kovulma tehlikesi ilk yarıdaki Başakşehir yenilgisiyle başlamış ve Fenerbahçe maçı kader maçı olarak işaret edilmişti; Riekerink sonrası inanılmaz bir taraftar desteğiyle göreve getirilen Tudor da, Başakşehir hezimeti sonrası medya tarafından istenmeyen adam ilan edildi.. İlginç bir şekilde, ligin ilk yarısında milli maç arası, ikinci yarıda ise seçim nedeniyle olmak üzere, Başakşehir hezimeti ve Fenerbahçe derbisi arasına, iki haftalık boşluklar denk geldi.

Galatasaray ve Yeni Türkiye
Yeni Türkiye'nin sloganı istikrar, malum, ve medya bu konuda çok iddialı.. Riekerink'i hep aynı kadro ve tatktikle sahaya çıkıyor, takım koşmuyor sadece pas yapıyor diye eleştiriken; Tudor'u sürekli kadro ve taktik değiştiriyor, takım sadece koşuyor ama bu takım Riekerink'in pas oyununu oynamalı diyerek eleştiriyor.. Şampiyonluk iddiası için Riekerink mutlaka gönderilmeli diyenler, şimdi Riekerink gönderildiği için şampiyonluk şansının bittiğini yazıyor.. Medya kararlı, Galatasaray Yeni Türkiye'ye göre yeniden dizayn edilecek...

Futbol
Bu maçta futbol konuşacaksak, haklarını verelim, Başakşehiri konuşmamız gerekir.. Lakin, insan başakşehir hakkında ne kadar konuşabilir.. Evet, sahaya çok iyi yayılan, sahanın genişliği sonuna kadar kullanan ve takım boyunu çok kısa tutan bir takım. Sahadaki dizilişleri, eni boyundan uzun bir dikdörtgen gibi, 4-6-0..
Stratejilerinin temelinde ön alan baskısı var; kazandıkları toplarla geriden ters kanata uzun paslarla hızlı atağa kalkıyorlar; Adebayor sola, Mossoro sağa kayarak, Visca ve Cengiz'e alan açıyor; sağ tarafta açılan boşluklardan Caicera bindirirken, sol bek ataklara katılmıyor.
Başakşehir'in atakları, genellikle kaptıkları toptan sonra atılan hızlı diyagonal paslarla başlıyor; bu paslar genellikle Adebayor'un ve Cengiz'in bulunduğu sol kanata doğru atılıyor; Adebayor indiriyor, Cengiz oyun kuruyor; kurulan oyun da esas olarak topu enlemesine sağ kanada taşımak ve ataklar da buradan, sağ kanattan yapılan ortalarla sonlandırılıyor.
Özellikle Adebayor'un sürekli sola kaçması eşleşme problemi yaratıyor; bu maçta Semih'in günah keçisi yapılmasının altında yatan da buydu; hatırlayacak olursak ligin ilk yarısında Adebayor'un yaptıklarını Mehmet Batdal yapmıştı. O maçta Uğur'un ortasında Sabri'nin üzerinden kafa vuran Mehmet Batdal'ı izlemiştik, bu maçta Caicera'nın ortasında Chedjou ve Semih'in üzerinden kafayı vuran Adebayordu.. İtiraf edelim, aynı taktikle Galatasaray'a bir kez daha üstünlük sağlayabiliyorlarsa, bu önemli bir teknik direktör ve sistem başarısıdır ama Galatasaray teknik heyeti açısından da aynı derecede bir başarısızlıktır.

Kadro, Diziliş, Analiz
Maç Önü
Galatasaray iki haftadır dörtlü defans hattıyla oynuyor; bu hattın sol kanadı hücuma katılırken sağ taraf sabit kalıyor. Sol kanatta Adana maçındaki performansıyla beğeni toplayan Linnes, sağ tarafta Semih, stoperde Çalık ve Chedjou var. Orta ikili Selçuk ve Josue; önlerinde Bruma, Yasin ve Rodrigues ve en uçta Eren..
Başakşehir de 4'lü savunmayla oynuyor; onların hücum kanatları ise sağ taraf.. Sağda Caicera, solda Alparslan, ortada Epureanu, Yalçın.. Orta Sahada Emre ve Mahmut, önlerinde sağ kanada yakın Mossoro, sağ çizgide Visca, sol çizgide Cengiz ve en önde sola yakın Adebayor var.
Savunma kurgusu
Tudor rakibin hücum planının kanat organizasyonlarına bağlı olduğunu düşündüğünden olsa gerek 4'lü savunma ve önlerinde 4'lü orta saha ile maça başladı ama bu taktik rakibin Galatasarayı sol kanadından (B.şehir'in sağ kanadından) çökertmelerine engel olamadı. Öncelikle kabul etmek gerekir ki, Linnes defansif açından Tarık Çamdal kadar yetersiz bir oyuncu. Üstelik önünde oynayan Bruma'dan da destek görmeyince bu zaaf iyice belirginleşiyor. Burada, Tudor'un forvet arkasında Yasin'i oynatmasının garipliği daha da göze çarpıyor; Yasin'i sol kanatta oynatsa ya da en azından top rakipteyken Yasin ve Bruma'nın görevlerini değiştirip rakip beki Yasin'e kovalatsa o zaman bu kadro tercihi daha anlamlı olabilirdi belki..
Savunma oyuncuları
Adebayor'u tutması için oynatılan Chedjou, benzersiz bir performans göstererek Adebayor'a üç gol attırdı.. Üç pozisyonda da ne yaptığı belli değil. Böyle bir performanstan sonra Florya'ya ayak bastırılmamalı.. Maçın seyrini belirleyen ilk golde Ahmet Çalık çok hatalı, Chedjou'yu zaten denklemden çıkartmak lazım, Linnes'in Visca'ya orta açtırması da normal olduğuna göre,  Adebayoru savunmak sağ bek Semih'e kalıyor ve herkes uyurken Adebayor'un önündeki topa hamle yapıyor, ancak top Mossoro'nun önüne düşüyor ve pozisyonun devamında Adebayor golü atıyor. İlginç bir şekilde ihale Semih'e kalıyor. İkinci gol yine sol kanattan, bu kez Caicera'nın ortasında Adebayor'un Chedjou üzerinden vurduğu kafa ile geliyor. Üçüncü gol yine sol kanattan geliyor, Caicera'nın uzun pasında topla buluşan Visca Ahmet'i geçiyor Muslera'ya çarparak havalanan topta, Chedjou ortadan kaybolmayı başarıyor, Adebayor Semih'in üzerinden kafayı vuruyor; suç yine Semih'e kalıyor. Bu üç golde de ne yaptıkları belli olmayan, buna karşın Semih kadar tepki çekmeyen iki hayalet isim var savunma hattında; Linnes ve Chedjou.. Çalık iyi bir oyuncu olabilir ama inanılmaz hatalar yapıyor, bence 4'lü defans oynanacaksa Hakan Balta tercih edilmeli, ama üçlü defans hattının kenarları için iyi bir seçenek olabilir.
Günah keçisi Semih
Galatasaray 4-0 yenilmişken Semih elbette ki maçın yıldızı değildi ama savunmanın tartışmasız en iyi oyuncusuydu; geriden oyun kurma görevi ondaydı ve pas yüzdesi yüksekti, sağ kanatta bir kez Cengiz'e geçildi ve onda da önemli bir pozisyon yarattı rakip takım ama bu bir daha tekrarlanmadı.
Orta Saha
Selçuk ve Josue hattı süpürüldü. Defansif açıdan özellikle Selçuk çok etkisizdi. Mossoro sürekli sol çizgiye kayarken onu takip etmedi ve maçın seyrini değiştiren ilk goldeki hatalar zinciri onunla başladı. Tudor çok ilginç bir teknik direktör; üçlü defansla dar alanda kompakt bir futbol oynatmaya çalışırken Tolga'ya şans veriyordu. Oysa, o oyunda Tolga yerine pas becerisi daha yüksek Josue'yi tercih etmek daha mantıklı olabilirdi. Rakibin oyun boyunu kısa tutarak, takım halinde topun gerisine geçtiği ve kazandıkları toplarla oyunu çok hızlı bir şekilde genişlettiği böyle bir maçta; üstelik Galatasaray Riekerink'in oyun felsefesiyle pas oyunuyla sahaya yayılmaya çalışırken, geniş alanda sürekli koşarak tüm açıkları kapatabilen Tolga ile oyuna başlamamasını anlayamıyorum. Benzer şekilde, Sneijder'i sol kenara hapsedip Yasini on numara pozisyonunda oynatmasının sebebini anlamak zor. Sneijder bu maçta da skor 3-0 ken ve Rodrigues'in yerine, sol kanatta oynamak üzere oyuna girdi.

Fenerbahçe Maçı
Advocaat maçı stadda izledi ve maç boyunca keyfi pek yerindeydi. Galatasaray'ın önde baskı yapan takımlara karşı zorlandığını herkes biliyor, zaten böyle oynayarak ilk yarıdaki maçı kazanmıştı Fenerbahçe. Topun arkasına geçecekler ve kapacakları topları hızlı kullanıp Lens, Volkan veya Atıf ile kanatlardan hızlı ataklar gerçekleştirmeye çalışacaklardır. İlk maçta neredeyse tüm takım adam adama savunma yapmış ve özellikle beklerin oyun kurma girişimlerinde ciddi baskı yapmışlardı.

Galatasaray Fenerbahçe maçına üçlü savunmayla başlamalı, aksi takdirde rakibin baskısı karşısında çok zorlanır. Oyunu mümkün olduğunca dar alanda oynaması ve Fenerbahçe'yi bloklarının arasına sokmaması; hızlı ataklarla gol araması gerekir.. Üçlü defansın önünde özellikle kanat savunmasına yardımcı olması adına Tolga'nın mutlaka oynaması gerekir, hatta mümkün olsa, iki Tolga ile başlanır ama mevcut kadroda, Tolga'nın yanında oynaması gereken kişi Josue'dir.

Sol kanatta mutlaka Rodrigues'in başlaması gerekir, sağ kanatta zaten Yasin'e görev verilecektir. Sneijder'e ve Bruma'ya serbestlik verilmesi hücum etkinliğini artıracaktır. Santraforda Podolski ile başlamak tercih edilebilir; onun uzaktan şutları seyirci desteğini almayı kolaylaştırır ve rakibi hataya zorlayabilir.

Savunmada ise Trabzon maçındaki kadroya dönülebilir, Carole, Semih, Cavanda.. Bence bu sezonki kombinasyonlar arasında en iyi savunma performansını vereniydi..